Konya'da yaşadığı büyük üzüntü dünya ikinciliği getirdi.

Ukrayna'nın Kharkiv kentinde düzenlenen "3. Uluslararası Hasta Çocuklar Resim Festivali"ne yöresel kıyafetlerle giden Topçu, başarısıyla neredeyse ellerinde büyüdüğü doktorlarını, hastane personelini ve aşçılık yaparak kendisine bakan annesini gururlandırdı.

Ümmü Gülsüm, yarışma sonrası uçakla Türkiye'ye dönerken, pilotun tebrik anonsu ile büyük sevinç yaşadı.

Yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaşan Ümmü Gülsüm Topçu, kronik rahatsızlığı nedeniyle sürekli hastaneye gittiğini, evde eğitim uygulamasından yararlanarak eğitimine devam ettiğini söyledi.

Resim yapmayı çok sevdiğini, Türkiye'deki yarışmada başarılı olunca Ukrayna'daki uluslararası yarışmaya katıldığını belirten Topçu, "Trafik kuralları ve organ bağışının önemini anlatmaya çalıştım. Resimde bir araç kırmızı ışıkta geçerek yayaya çarpıyor. Hayatını kaybeden yayanın organları da bağış bekleyen bir hastaya naklediliyor ve iyileşiyor. Bunu anlatan bir resim çizdim." dedi.

Yaptığı resmin kendisi için büyük anlam taşıdığını vurgulayan Topçu, şöyle devam etti:

"Çok sevdiğim arkadaşıma araba çarptı ve vefat etti. Bütün organları ihtiyacı olan hastalar için bağışlandı. Bağışlanan organlarla hasta çocuklar hayat buldu. Ben de bu olaydan etkilenerek böyle bir resim çizmek istedim. Bu resmi vefat eden arkadaşıma hediye ediyorum."

- İlk tebrik havada  

Topçu, yarışmada ikinci olduğunu öğrendiğinde çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Ödülünü aldıktan sonra dönüşte havaalanı personelinin madalyasını uçağa alamayacağını söylemesi üzerine ağlamaya başladığını anlatan Topçu, "Görevli, ağır olduğu için madalyamı sırt çantamdan çıkararak 'bu ne?' diye sordu. 'Buradaki resim yarışmasında kazandığım ödülüm' dedim. Uçağa alınamayacağı korkusuyla ağlamaya başladım. Diğer görevlilerin araya girmesiyle sorun çözülünce rahat bir nefes aldım." diye konuştu.

Uçakta pilotun, ismini anons ederek resim yarışmasında derece aldığını yolculara duyurduğunu aktaran Topçu, "Yolcuların hepsi alkışlayıp, tebrik etti. Uçaktan inince yolcular benden yaptığım resmi göstermemi istediler ve fotoğrafını çektiler. Çok güzel bir duyguydu." ifadelerini kullandı.

Anne Şerife Başarıkan da kızının hayat dolu olduğunu, teşhisin ardından rahatsızlığının kontrol altına alındığını ifade etti.

Tedavi sürecinin devam ettiğine değinen Başarıkan, "Ümmü Gülsüm'ün ve ablasının ihtiyaçlarını karşılamak zorundayım. Bir restoranda aşçılık yapıyorum. Bu sayede çocuklarıma bakıyorum. Kimseye muhtaç değiliz. Varlıkla yoklukla, çocuklarımla hayat mücadelesine devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

- "Bizim kızımız gibi"

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi çocuk immünoloji ve alerji uzmanı Doç. Dr. Şükrü Nail Güner ise Ümmü Gülsüm'ü 1 yaşından beri takip ettiklerini aktardı.

Ümmü Gülsüm'ün yarışmadaki başarı ile gururlandıklarını dile getiren Güner, şunları kaydetti:

"Yarışmanın amacı dünya genelinde hasta çocukların iç dünyalarını resimlerine yansıtmalarıydı. 40 ülkeden bin 500 resim değerlendirildi. Yarışmaya katılma kriteri hastanın en az bir kere hastanede yatmış olması ve önceden kronik hastalığının olmasıydı. Ümmü Gülsüm yaş grubunda ikincilik ödülüne layık görüldü. Resim belki teknik olarak çok iyi değil ama hastamızın iç dünyasında anlatmak istediği konu herkes tarafından takdir gördü. Ümmü Gülsüm o kadar kalabalığın içinde bize teşekkür edince çok mutlu olduk. Zaten bizim kızımız gibi. Belki kendi evladımızdan çok onların hayatlarını düşünüyoruz. En ufak bir problemi olduğunda telaşlanıyoruz."