Baro yasa tasarısına başkanlardan tepki (Özel Haber)

AK Parti hukuk kurmayları illerde birden fazla baro kurulmasının önünü açacak, baro yönetimlerinin çarşaf listeyle nispi temsil esasına göre belirlenmesini sağlayacak düzenlemenin yasa tasarısını hazırladı. Yeni yasa değişiklik teklifi ile “örgütlenme özgürlüğü ve hakkına aykırı” olduğu gerekçesiyle tek baroya üye zorunluluğunun kaldırılması planlanıyor. İllerde birden fazla baro kurulmasının önünü açacak değişiklik ile baro yönetimlerinin de nispi temsil esasına göre belirlenmesi öngörülüyor. Taslağa göre avukat sayısı bin üye baz alınırsa 20, iki bin üye baz alınırsa 7 ilde çoklu baro kurulabilecek. Alternatif baroya üye olan avukatlara da 4 yıl geçiş yaptığı baroda kalma şartı getirilecek. Türkiye Barolar Birliği (TBB), tek olacak ve varlığını sürdürecek. Çoklu barolar, belli bir üye sayısının üzeri için mümkün olabilecek.

BAŞKAN ALADAĞ: KONUNUN ASIL MUHATABI BAROLARDIR

Konya Baro Başkanı Av. Mustafa Aladağ, Avukatlık Kanununda Barolar ve seçim sistemlerine yönelik değişiklik girişimlerini doğru bulmadığını söyledi. Bu girişimlerin durdurulması ve geri çekilmesi için daha önce birçok girişim yaptıklarını belirten Başkan Aladağ, “Avukatlarımızın ve barolarımızın ihtiyacını ve beklentisini karşılayacak Avukatlık Kanunu hazırlanması aşamasında asıl muhatabın boralar ve Türkiye Barolar Birliği olması gerektiğini vurgulamıştık. Aradan geçen sürede çağrımızın dikkate alınmadığı, aksine sürecin devam ettiği görülmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu böyle bir dönemde, avukatlık yasasında düşünülen tüm çalışmalardan vazgeçilerek ileriki dönemde TBB ve barolarla birlikte bir hazırlık yapılması yönündeki talebimizi ve irademizi tekrarlıyoruz. Bu aşamada hazırlanan teklifin geri çekilmesi halinde diyalog ve müzakereden yana olacağımızı, konunun tüm muhatapları ile görüşmeye hazır olduğunuzu söylüyoruz” dedi.

CHP İL BAŞKANI AV. BEKTAŞ: BAROLAR ETKİSİZ HALE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

CHP Konya İl Başkanı Av. Barış Bektaş yeni sistemde baroların etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını söyledi. Mevcut siyasi iktidarın seçimlerden aldığı çoğulcu demokrasi gücüyle başka hiçbir sese kulak verilmeyen bir düzen olduğu anlayışını burada yansıtıldığını dile getiren Bektaş, “Çoğulcu demokrasilerde, sadece seçim sonuçları temel alınmaz. Aynı zamanda meslek odaları, STK’lar, medya gibi kuruluşların da görüşleri alınır. Meslek odaları içinde ağırlığı olan ve tüm dünyada demokrasiyi koruma vazifesi olan bir kuruluş olan baroları etkisiz hale getirilmek isteniyor. Bu gibi kuruluşların yanına alternatif bir kuruluş getirmek mevcut kuruluşu sıradan bir kuruluş haline getirir. Kamu kuruluşları, bir taraftar kulübü gibi birden fazla olabilecek şekilde olması temsil kabiliyetini ve saygınlığını ortadan kaldırmaya yönelik hamlelerdir. Bu kararda demokrasinin yanında olan bir kişinin olur deme durumu yoktur. Bu durum hukukçu ve siyasetçi olarak bizleri üzüyor” diye konuştu.

AV. BİLGE: SİYASİ KÜMELEŞMELER OLACAKTIR

Av. M. Turgay Bilge ise mevcut baro sisteminden her hangi bir sorun olmadığı halde bir şehirde birden fazla baro kurularak baroların etkinlik alanın azaltılmaya çalışılmasının bir çelişki olduğunu yorumladı. Bir şehirde birden fazla baro olması mesleki birliği, eğitimi ve disiplin uygulamalarını sarsacağını söyleyen Bilge, “Barolar bir hukuk kurumu olma özelliği taşırken bu durumda siyasi örgütlenmelere ve kümelenmelere dönüşecekler. Bu durum baroların güvenini etkileyecektir. Hükümet, bakanlık gibi kurumlar; karşılarında çeşitli siyasal, adli, etnik ve ekonomik farklılıklar gösteren birden çok baroyla muhatap olmak zorunda kalacaklar. Bu kendiişlerini zorlaştırırken, yargı profesyonellerinin kendi içinde hukuka hizmet edemeyecek bur duruma yol açacaktır.

Diğer yandan getirilmek isteyen delege yapısındaki nispi denen uygulama tam tersine, temsilin nispi olma özelliğini ortadan kaldıracaktır. Şu anki sistemde 50 bin avukata sahip İstanbul Barosu, Türkiye Barolar Birliğinde yüzde 28 ile temsil ediliyor. Değişiklikten sonra bu oran yüzde 14’e inecek. Böyle olunca bu sistemin,  çoğulculuğu ortadan kaldırdı görülüyor. Bununla birlikte asil sorun, bu işlerin konuşulacağı yerler hukuk alanında uzman olan barolardır. Mecliste en fazla avukatlık mesleği olan vekiller bulunmasına rağmen Hükümetin, barolara görüş ve fikir sormadan almadığı bir karar ancak siyasetin gününü kurtarır.  Tüm bu olacaklar, avukatlık mesleğinin ötesinde, hukuk güvenliğine yararlar getirmeyecektir” dedi.

“ÇOĞULCULUK ESAS ALINMIYOR”

Yasa tasarısının barolara görüşülmeden hazırlanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Av. Bilge, “AK Parti hükümeti elinde bulunan sandık gücünü ben yaptım oldu zihniyetiyle kullanıyor. Bu ülke Parlamenter Sistemden Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçerek, meclisi devre dışı bırakmış durumda. Böyle bir durumda baroların güçlerini kullanarak söz hakkı elde etmesi mümkün değil. Boralar tüm dünya sisteminde saygı ve dokunulmazlık hissi görürler. Ne yazık ki şu anda ülkemizde olan durum, ciddi olan kurumların ortadan kaldırılmasını gerçekleştiriyor. Barolarda bundan nasibini alıyor” dedi.

ARI: DAHA VERİMLİ OLACAK

Hükümetin aldığı bu kararda konuyu tüm detaylarıyla ele alacağını söyleyen AK Parti Konya İl Başkan Yardımcısı Av. Gülfem Yavuz Arı, taslağı hazırlayanların hukuk alanında uzman kişiler ve barolara kayıtlı bireyler olduğunun altını çizdi. Dolayısıyla böyle kişilerin hazırladığı bir taslağın hukuka ve demokrasiye asla zarar getirmeyeceğini söyleyen Başkan Yardımcısı Arı, “Bu yasa tasarısında bir sorun olmayacağını düşünüyorum. Üstelik parlamentonun yüzde 79’i hukukçulardan oluştuğu için onların çalışmalarıyla böyle bir sürece gelindiğini düşünüyorum. Böyle bir sürecin biz avukatlara sorun doğuracak bir durum olmadığını düşünüyorum. Taslağı hazırlayanlar hem hukukçu hem de birçoğu baro üyesi bireyler. Bundan dolayı kanun teklifindeki maddelerin olumlu olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de bazı illerin barolarında kendisinden bambaşka bir görüşte yapılaşmaya başladığı görülüyor. Bu yapılaşmalar özellikle doğu illerinde yoğun olarak görülüyor. Gerçek olarak mesleğini yapmak isteyen baro üyesi avukatlar bu durumlarda dışlanmış veya söz hakkı bulunmuyor. Yeni yasa tasarısında avukatlar kendi duruşlarına daha yakın bir baro kurmaya ve hukuka daha verimli hizmet etmeye imkân olmuş olacaktır” diye konuştu.

Muhabir: Servet R. Çolak