Yüce, Orta Doğu'daki son gelişmeleri değerlendirdi
Anadolu'da Bugün Gazetesi Yazarı Ramazan Yüce, Orta Doğu’nun kaderini şekillendiren “tek adam” rejimlerini ve bu rejimlerin halklar üzerinde bıraktığı ağır etkilerini ele aldı.
Yüce’ye göre Saddam Hüseyin, 1979 yılında Irak’ın devlet başkanı olduğunda, 24 yıl boyunca ülkesini demir yumrukla yönetti. Gücüne, ordusuna ve çevresindekilere olan aşırı güveni, onu her şeyi kendi bildiği gibi yapmaya itti. “Hep ben de ben dedi. Tek adam dense yeridir” diyen Yüce, Saddam’ın egosu ve inadı yüzünden ordusu ve destekçileri tarafından yalnız bırakıldığını ifade etti. Feci şekilde öldüğünü hatırlatan Yüce, “Ardından ağlayanı olmadı. Hep ben demesinin sonucu, geriye istikrarsız ve bölünmüş bir Irak bıraktı” dedi. Saddam’ın zalim ve diktatör olarak anılacağını belirten Yüce, gücünü sadece halkına yetiren bir liderin mirasının yıkım olduğunu vurguladı.
KADDAFİ DE FARKLI DEĞİLDİ!
Muammer Kaddafi’nin de Saddam Hüseyin ile benzer bir son yaşadığını söyleyen Yüce, 1969’da Libya’nın başına geçen Kaddafi’nin, 2011 yılına kadar 42 yıl boyunca ülkesini tek adam rejimiyle yönettiğini belirtti. “Hep ben de ben dedi, kibir abidesiydi” diyen Yüce, Kaddafi’nin de Saddam gibi ABD’ye meydan okuduğunu ama sonuçta feci bir şekilde öldüğünü söyledi. Yüce, “Giderayak bölünmüş, devletsizleştirilmiş bir Libya bıraktı. Saddam gibi Kaddafi de halkını mağdur etti. Kan, gözyaşı ve ölüm dışında bir şey bırakmadı” ifadelerini kullandı.
BEŞŞAR ESAD: TEK ADAMLIĞIN SON HALKASI
Ramazan Yüce, Beşşar Esad’ın, Saddam ve Kaddafi’den farklı olmadığını, babası Hafız Esad’ın yolundan giderek 1970’ten 2024’e kadar ülkeyi aile yönetimiyle idare ettiğini belirtti. “Baba-oğul 54 yıl boyunca ben de ben dediler. Ülkeyi kendi mülkleri gibi gördüler” diyen Yüce, Beşşar Esad’ın 2011’de başlayan iç karışıklıkları yönetemediğini ve İran ile Rusya’nın desteğiyle ayakta kaldığını ifade etti. Ancak bu desteğin çekilmesiyle Esad’ın ülkeyi terk ettiğini belirten Yüce, geride ise istikrarsız, bölünmüş ve vatandaşı başka ülkelere sığınmış bir Suriye bıraktığını söyledi.
ORTADOĞU’NUN ACI GERÇEĞİ
Yüce, Ortadoğu’da Saddam, Kaddafi ve Esad gibi tek adam rejimlerinin halklara huzur getirmediğini, aksine kan ve gözyaşı bıraktığını vurguladı. “Gitmeleriyle ülkeleri devlet olsa, halkları huzur bulsa hiç gam yemem. Ama bu diktatörlerin bıraktığı ülkelere sittin sene huzur gelmez” diyen Yüce, Irak, Libya ve muhtemelen Suriye’nin uzun yıllar istikrarı yakalayamayacağını söyledi.
BU PLANIN ARKASINDA İSRAİL VAR
Yüce’ye göre bu istikrarsızlığın temelinde, İsrail’in güvenliğini sağlama amacı yatıyor. “İsrail’in çevresinde ona kafa tutacak bir ülke kalmayacak şekilde kartlar yeniden karılıyor. Bu ülkeler içerideki sorunlarla boğuşurken dışarıya yönelemez hale geliyor. İsrail de bu durumdan faydalanarak bölgede istediği gibi at koşturuyor” diyen Yüce, bölgenin bu şekilde dizayn edildiğini belirtti.
ORTAK AKIL ŞART
Ramazan Yüce, bu durumun Ortadoğu’nun kaderi olmadığını, ancak halkların kendi yönetim anlayışlarını değiştirmesi gerektiğini söyledi. “Bu bölge ne yapıp ne edip tek adam kurtarıcılardan kurtulmalı. Maceraya girmemeli, hep ben diyenlerden uzak durmalı. Devletler ortak akıl ile yönetilmeli” dedi.
Yüce, diktatörlerin yönetimlerinde halkların yüzünü güldürmediği gibi, gittikten sonra da ülkelerin huzur bulamadığını ifade etti. Ortadoğu’nun geleceği, ancak halkların bu tek adam rejimlerinden kurtulup ortak akla yönelmesiyle değişebileceğini ifade etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.