Polisler Mesai Ücreti İstiyor

Danıştay’ın emsal niteliğindeki kararı, sorunun hukuki temelini açıkça ortaya koyarken, polisler artık hak ettikleri ücretin ödenmesini ve sendika hakkının tanınmasını talep ediyor.

Danıştay kararında; "Fazla çalışma ücreti (FÇÜ) adı altında ödenen ücretin, mesai dışındaki fazla çalışmanın karşılığı değil, sabit bir ödeme niteliğinde tazminat olduğu" açıkça belirtiliyor. Bu karar, emniyet personelinin fiilen yaptığı fazla çalışmaların karşılıksız bırakıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.

AYDA 80 SAAT FAZLA MESAİ YOK SAYILIYOR

Polisler, 12/24 çalışma sisteminde çoğu zaman bu sistem 12/36 gibi görünse de uygulamada mümkün olmuyor. Resmi mesai saatlerini çoktan aşarak görev yapıyor. Ayda ortalama 80 saate kadar fazla mesai yapan polisler, ek görevler hariç bu fazla çalışmaları için herhangi bir ücret alamıyor.

Bu durum sadece maddi değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik yıpranmayı da beraberinde getiriyor. Özellikle büyük şehirlerde görev yapan polisler, kronik yorgunluk, tükenmişlik ve sosyal hayattan kopma gibi sorunlarla mücadele ediyor.

SENDİKA HAKKI TALEBİ YÜKSELİYOR

Yaşanan hak kayıpları nedeniyle, emniyet personelinin sendikalaşma talebi giderek büyüyor. Polisler, haklarını savunacak güçlü bir sendikaya ihtiyaç duyduklarını ve sadece sosyal medya ya da bireysel başvurularla bu sorunun çözülemeyeceğini dile getiriyor.

Bazı sivil toplum kuruluşları ve hukukçular da emniyet çalışanlarının örgütlenme hakkının anayasal bir hak olduğunu vurgularken, bu yönde yasal düzenlemeler yapılmasının artık bir zorunluluk haline geldiğini ifade ediyor.

“HAKKIMIZI İSTİYORUZ, LÜTUF DEĞİL”

Sosyal medyada #EmniyeteFazlaMesaiÜcreti etiketiyle seslerini duyurmaya çalışan polisler, "Sadece hakkımızı istiyoruz, bu bir lütuf değil," diyerek yetkililere çağrıda bulunuyor. Özellikle görev başında hayatlarını riske atan, günün her saati toplumun güvenliği için çalışan polisler, karşılığında insanca bir yaşam ve adil ücret bekliyor.