Küresel iklim değişikliğinden en çok tarım sektörünün etkilendiğini vurgulayan Konuk, Türkiye’de yeni iklim şartlarına göre tarımsal üretim yapılması gerektiğini kaydetti.
İklim değişikliğinin meydana getirdiği ve getireceği sorunlara dair yerli çözümler üretilmesi gerektiğinin altını çizen Konuk, bilimin ışığında çalışma yürütülmesinin şart olduğunu dile getirdi.
Konuk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
2022 yılında doğal afetler nedeniyle tüm dünyada yaşanan ekonomik kayıp 227 milyon doları bulmuş. 1850-1900 dönemine göre dünyamız 1,15 derecelik bir sıcaklık artışı yaşamış. Emisyon artışı aynı şekilde devam ederse 9 yıl sonra 1900’lere göre sıcaklık artışı 1,5 dereceyi aşacak. Bunlar, Mısır’da devam eden BM İklim Değişikliği Zirvesinden bazı notlar.
Küresel ısınmanın tetiklediği afetlerdeki ekonomik kaybın çoğunun tarım sektöründeki kayıp olduğunu biliyoruz. Küresel ısınmanın çimlenme sorunlarından ürünün gelişimine kadar tarımsal üretimde bütün süreci etkilediği de malum.
Küresel karbon salınımını ülke olarak biz tek başımıza durduramayız. Ama yeni iklim ve yeni şartlara göre tarımsal üretimimizi adapte etmek için çalışabiliriz, çalışmalıyız.
Sıcağa dayanıklı tohumlar, ekim dikim zamanlarının geleneksel takvimden yeni şartlara uyumlu bir şekilde takvimlendirilmesi gibi onlarca konuyu bilimin ışığında çalışmak zorundayız. Dünyada çalışan var mı? Var. Onların bulacağı çözümlerin bazılarını biz de kullanacağız. Ancak unutmamak lazım, kendi üretemediğin her çözümün bir bedeli ve ülkeye maliyeti var.