FETÖ'nün PAÜ'de genel sekreter oyunu

Denizli'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Konya'dan Denizli'ye getirtilerek genel sekreter yapılan kişinin veterinerlik fakültesi bulunmaması nedeniyle tıp fakültesine geçişinin sağlandığı bilgisine yer verildi.

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün PAÜ yapılanmasına yönelik soruşturma çerçevesinde 73'ü tutuklu 115 sanık hakkında hazırlanan ve Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar hakkında geçmişte yapılan ihbar ve tanık ifadeleri yer aldı.

Sanıklara isnat edilen suçlamaların delilleriyle anlatıldığı iddianamede, örgütün, üniversitede kadroları ele geçirmek için uyguladığı yöntemlere dikkat çekildi.

Davanın tutuksuz sanıklarından eski rektör Hüseyin Bağcı'nın atandıktan sonra tüm yönetimi örgüt üyelerine tahsis ettiğinin belirtildiği iddianamede, örgüt adına yıllardır etkin faaliyette bulunan kişilerin üniversitede rektör yardımcısı, dekan, başhekim, müdür olarak görevlendirdiği kaydedildi.

Sanık Bağcı'nın, "örgütle, örgüt adına eylemlerde bulunduğu, yardım eden olarak değerlendirilemeyeceği" ifadelerine yer verildiği iddianamede, eski Rektör'ün atadığı kişiler tarafından alınan kararları kabul ederek tutuklu sanıklardan eski genel sekreter Kenan Çoyan aracılığıyla uygulattığı belirtildi.

Tutuklu sanıklardan eski Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Ali Keskin'in de rektörün verdiği personel alımı, görevlendirme, kadro talebi gibi işlemleri yerine getirdiğinin kaydedildiği iddianamede, bu ismin örgütün onay vermediği kişileri reddettiği bildirildi.

İddianamede tutuklu sanıklardan eski genel sekreter Kenan Çoyan'ın atanmasına da yer verildi.

Buna göre tutuklu sanıklardan eski genel sekreter Çoyan'ın rektörlük seçimleri sırasında Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde öğretim üyesi olduğu, seçimler sonrası örgüt tarafından Pamukkale Üniversitesi'nde görevlendirildiği bildirilen iddianamede, şu ifadelere yer aldı:

"Çoyan'ın, bu dönemde çocuklarını örgütün okullarına yolladığı, Zaman gazetesi abonesi olduğu, örgütle ilişki içinde olduğu tespit edilmiştir. Örgüt, tutuklu sanık Hasan Herken ve Ali Keskin'in desteği ile Kenan Çoyan'ın PAÜ'ye genel sekreter olarak getirilmesi konusunda karar almış, veteriner olan Kenan Çoyan'ın öğretim üyesi olarak çalışacağı alan bulunmaması nedeniyle geldikten hemen sonra tıp fakültesinde histoloji dalında kadro açılarak tıp fakültesine geçişi sağlanmıştır."

Yetkisi rektörü de aşmış

Kenan Çoyan'ın başından itibaren örgüt adına faaliyetlerin icra organı olarak hareket ettiğinin bildirildiği iddianamede, bu süreçte eski rektör Bağcı'nın da bu isim aracılığıyla kontrol ve denetim altında tutulduğu, kadro işlemlerinde tek söz sahibi isim haline geldiği belirtildi.

Rektör tarafından ıslak imzayla yapılan görevlendirmeleri dahi icraya dönüştürmeyen Çoyan'ın işlemlerin iptal edilmesini sağladığının kaydedildiği iddianamede, "Kurum içi yer değiştirmeler bile rektör tarafından uygun görülmesine rağmen örgüt kararı doğrultusunda uygun görülmediği takdirde Kenan Çoyan tarafından gerçekleştirilmemiştir. Rektörün ıslak imzalı atamalarını dahi gerçekleştirmeyecek güçte olan Kenan Çoyan, bu konuda Personel Daire Başkanı tarafından uyarıldığında 'rektör istese de olmaz' diyerek cevap vermiş, rektör de daha sonra Kenan Çoyan'ın istemediği atamaları geri çekmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Darbe girişimi gecesi poz vermiş

Örgütün yurt dışında faaliyet yürüten bazı isimleriyle de irtibat halinde bulunduğu belirtilen Çoyan'ın 15 Temmuz'daki darbe girişimi gecesi olayın gidişatını izlediği, darbenin başarısız olduğunu anlayınca saat 01.30'dan itibaren sokağa çıkarak siyasilerle fotoğraf çektirdiği ve sosyal medyada paylaşmaya başladığı kaydedildi.

İddianamede, Çoyan'ın darbe girişimi sonrası üniversitede kurulan komisyonda örgüt üyeleri aleyhine işlem yapmadığı, görevde kaldığı süre içinde sadece çok deşifre olmuş bir grup kişinin açığa alınabildiği ifade edildi.