Dünya, artan nüfus ve azalan kaynaklardan dolayı alternatif protein kaynakları üzerinde çalışıyor. Yapay et konusu son dönemlerde araştırma konuları içerisinde oldukça popüler bir konu oldu.
Geçtiğimiz aylarda ABD Gıda ve İlaç Dairesi yapay tavuk etine onay vermişti. Benzer çalışmaların kırmızı et için de yürütüldüğü ifade ediliyor.
Yapılan çalışmaların Türkiye’deki üretimi ve üreticileri nasıl etkileyeceği de tartışma konusu haline geldi.
Aksaray Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, son günlerde yeniden gündeme gelen yapay et konusuna dair açıklamalarda bulundu.
“İNSANA FAYDASI OLMAZ”
Laboratuvar ortamında üretilen etin insanlara fayda sağlamayacağını savunan Aksaray Ziraat Odası Başkanı Koçak, şunları söyledi:
“Yıllardır yumurta, tereyağı gibi gıdalar kötülendi, yedirilmemeye çalışıldı. Dedelerimiz var; bildiğimiz tereyağını hiç kesmemiş, 100 yaşına merdiven dayamış. Öyle ki geç olmadan yumurtadan tereyağından özür dilendi, tüketin denildi.
Şu aralar ise; bir yapay et muhabbetidir gidiyor. Büyükbaş hayvanlar doğayı bozuyor, yok zehirliyor gibi iddialar ile dünyada katledilmeye çalışılıyor.
Sonuç değişmeyecek. Yine birileri çıkıp büyükbaş hayvanlardan özür dileyecek. Tabi bu gidişle hayatta kalan büyükbaş bulursa. Hayvanlarımıza sahip çıkalım.
Birilerinin laboratuvarda üreteceği et, doğada otlayıp lezzetini alan etten iyi olamaz. İnsana da faydası olmaz.”
“BUNU DÜŞÜNMEKTE FAYDA VAR”
Öte yandan geçtiğimiz aylarda konu ile ilgili görüşlerini paylaşan 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve eski PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Biz süt fiyatları ve girdi maliyetleri yüzünden kesime giden anaç ineklerimiz nedeniyle hayvancılığımızın karşı karşıya kaldığı riskleri konuşurken, hayvancılık için asıl belirsizlik ortamı başka yerde filizleniyor.
Kümese ve ahıra rakip olurlar mı? Konvansiyonel hayvancılık bundan nasıl etkilenecek?
Daha kasap dolaplarına, market reyonlarına kadar kim öle kim kala demesin kimse. 7 yıl önce çalışmaya başlamışlar. Şimdi ticarileştiriyorlar. Şimdilik tavuktan üretilen ete göre fiyatları 3 kat yukarıda. Ama 10-15 yılda başa baş noktasına ulaşacakları düşünülüyor.
Aynı çalışmalar kırmızı et için de yapılıyor. Hazırlıksız yakalanmamak için hayvancılığımıza ve gıda güvenliğimize artısını, eksisini düşünmekte fayda var.”
