ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda gerçekleşen yoğun görüşmelerin ardından Hindistan ve Pakistan, 10 Mayıs’ta ateşkese vardıklarını duyurdu. Her iki ülke de karşılıklı olarak misilleme yapmama ve sınırdaki gerilimi azaltma taahhüdünde bulundu.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, bu adımı “olumlu bir gelişme” olarak nitelendirerek, tarafları diyalog çağrısında bulundu. Ayrıca, Hindistan ve Pakistan’ın askeri yetkilileri arasında telefon hattı kurma ve ateşkese sıkı sıkıya uyma konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi.
Gerilimin Tırmanışı ve Ateşkesin Ardındaki Sebepler
22 Nisan 2025’te Hindistan’ın Keşmir bölgesindeki Pahalgam kasabasında düzenlenen terör saldırısında 26 sivil hayatını kaybetti. Saldırıyı, Pakistan merkezli Lashkar-e-Taiba örgütünün yan kolu olduğu belirtilen The Resistance Front (TRF) üstlendi. Hindistan, bu saldırıyı Pakistan’a bağlı grupların gerçekleştirdiğini iddia etti ve misilleme olarak Pakistan’a ait askeri üsleri hedef alan füze saldırıları başlattı. Pakistan da buna karşılık olarak Hindistan’a yönelik hava operasyonları düzenledi. Çatışmalar, her iki ülkede de sivil can kayıplarına ve altyapı tahribatına yol açtı.
Sonuç ve Beklentiler
Bu ateşkes, Hindistan ve Pakistan arasındaki 1971 savaşından bu yana yaşanan en ciddi gerilimin ardından gelen ilk somut barış adımıdır. Ancak, tarafların birbirlerini suçlamaya devam etmeleri ve geçmişteki ateşkes ihlalleri göz önüne alındığında, kalıcı bir barış için daha fazla diplomatik çabaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Uluslararası toplum, bu anlaşmanın kalıcı barışa giden yolda bir başlangıç olmasını umuyor. Ancak, Keşmir sorununun çözülmesi ve güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi, bölgedeki kalıcı istikrar için kritik öneme sahiptir.