TÜYİSEN Genel Başkanı Ahmet Baydar: KYK yurtlarının yatak kapasitesi 1 milyona çıkarılmalı

Tüm Yurt İşverenleri Sendikası (TÜYİSEN) Genel Başkanı Ahmet Baydar, bu yıl üniversiteye girişte uygulanan taban puan sınırlamasının kaldırılmış olmasının geçmiş yıllarda boş kalan üniversite kontenjanlarının dolması anlamına geldiğini belirtti.

Bu durumun üniversitelerde okuyacak daha fazla öğrenci, dolayısıyla ailelerden uzakta öğrenim görecek öğrenciler için daha fazla barınacak yer ihtiyacı anlamı taşıdığını söyledi. Eğitimini ikamet ettiği şehirden başka bir yerde sürdürecek olan öğrencilerin ve velilerin şimdiden güvenli konaklayabilecekleri bir yer bulma çabası içerisine girdiklerini dile getiren Baydar, geçen yıl barınma konusunda bazı ulusal basın ve yayın organlarında çıkan olumsuz haberlerin öğrencileri ve aileleri olumsuz etkilediğini dile getirdi. Baydar, bu tür haberlerin öğrencilerin konaklayacak yer bulamama kaygısına kapılıp kaçak faaliyet gösteren ve güvenli olmayan yerlere yönelmelerine sebep olabileceğini vurguladı.

Geçen yıllara göre Kredi Yurtlar Kurumunun yatak kapasitesinde artış olduğunu aktaran Baydar, “Halen faaliyet göstermeye devam eden özel öğrenci yurtlarının fiyat artışları ise fahiş olmayıp bağlı oldukları yönetmeliğin izin verdiği 2022/Mayıs ayı enflasyon rakamı oranında artmıştır. 2022/2023 eğitim öğretim yılında öğrencilerin barınma sorunu yaşamaması için öncelikle Cumhurbaşkanımızın hedef olarak koyduğu KYK yurtlarının yatak kapasitesinin 1 milyona çıkarılması hedefine odaklanılmalıdır. Konuyla ilgili olarak TÜYİSEN olarak sorunun çözümüne yönelik sendikamızca hazırlanarak bakanlık yetkilileri ve bürokratlarıyla görüşülüp sunumu yapılan projelerimizle ilgili dönüş beklemekteyiz. Bunun için yapılması gereken ise sürekli devlet denetiminde olan özel öğrenci yurtlarından Kredi Yurtlar Kurumu’nca hizmet satın alma yönteminin devreye sokulmasıdır” dedi.

"Hizmet satın alma yöntemi barınma sorununu ortadan kaldıracaktır"

Kredi Yurtlar Kurumu’nca özel öğrenci yurtlarından hizmet satın alma yönteminin devreye sokulmasıyla barınma sorununun ortadan kalkacağını anlatan Baydar şöyle konuştu:

“Öğrencilerin açıkta kalmamaları sağlandığı gibi, kaçak faaliyet gösteren merdiven altı barınma hizmeti veren yerlerin faaliyet göstermelerinin önü kesilmiş, kayıt dışılığın önüne geçilerek veli ve öğrencilerin mağdur olmaları önlenmiş olacaktır. Kayıt döneminde oluşacak yoğunluğun, bir krize dönüşme ihtimali vardır. Özel Öğrenci Yurtlarının mevcut 300 bini aşan yatak kapasitesi devreye alınarak ortaya çıkabilecek barınma sorununu ortadan kaldıracaktır. Öğrencilerimiz, güvenlik açısından riskli grupların etkisinden uzaklaştırılarak devlet denetimindeki yurtların çatısı altında toplanmış olacaktır. Böylece özel öğrenci yurtlarının ayakta kalmasına destek verilirken istihdam oluşturulması ve vergi kaybının önüne geçilmesine de önemli bir katkı sağlanmış olacaktır.

Gençlerimizin ev, apart, stüdyo daire ve benzeri yerlerde güvensiz ortamlarda kontrolsüz bir şekilde kalmalarının, alkol, uyuşturucu fuhuş gibi zararlı alışkanlıklar edinmelerinin, devlet aleyhine faaliyet gösteren terör ve benzeri riskli yapılanmalara bulaşmalarının önüne geçilmiş olacaktır. Kredi Yurtlar Kurumunun 800 bini aşkın yatak kapasitesine, özel yurtların mevcut 300 bin yatak kapasitesinin eklenmesiyle Cumhurbaşkanımızın hedef olarak koyduğu 1 milyon yatak kapasitesine ulaşılmış hatta aşılmış olacaktır. Pek çok ilimizde yüzde 50-60 doluluk oranları ile hizmet vererek ayakta kalmaya çalışan özel öğrenci yurtlarının kontenjanları boş dururken devletimizin bu alana yatırım yapmak için arayışlara girmesi, öğrencilerin barınma sorununun ortadan kaldırılmasında kısa dönemde bir çözüm olarak görünmemektedir.”

TÜYİSEN olarak yetkililere gerekli olan çözüm tekliflerini ilettiklerini ifade eden Baydar, "Vakit geçmeden özel yurtlardan hizmet satın alma yönteminin önü açılarak ailelerinden uzakta öğrenim görecek öğrencilerin güvenli barınma hizmeti alma konusunda mağdur olmalarının önüne geçilmelidir. Geçen dönemlerde olduğu gibi art niyetli odakların durumu krize dönüştürmelerine fırsat verilmemelidir” diye sözlerini tamamladı.