İsrail ile İran arasında beşinci gününe giren çatışmalarda artık yalnızca füzeler ve savaş uçakları değil, siber saldırılar ve dijital operasyonlar da savaşın en kritik cephesini oluşturuyor. Son günlerde yaşanan gelişmeler, savaşın siber ve psikolojik boyutlara taşındığını gözler önüne seriyor.
Sahte Uyarılarla Psikolojik Savaş

İsrail Ulusal Siber Direktörlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, İran bağlantılı gruplar tarafından halkın cep telefonlarına sahte acil durum mesajları gönderildi. İsrail hükümetinin “Oref Alert” sistemi taklit edilerek gönderilen mesajlarda, “Sığınaklarda terör saldırısı olasılığı var. İkinci bir duyuruya kadar sığınaklarda kalmaktan kaçının.” ifadeleri kullanıldı.
Bu tür mesajların halkı paniğe sürükleyerek psikolojik harekât yaratmayı hedeflediği ve savaşın dijital boyutunun derinleştiği belirtiliyor.
Birim 8200: Dijital Savaşın Görünmeyen Gücü
Siber savaşın diğer tarafında ise İsrail’in elektronik istihbarat birimi “Birim 8200” bulunuyor. İsrail Savunma Kuvvetleri’ne bağlı bu birim, elektronik sinyal toplama, şifre çözme ve siber casusluk faaliyetlerinden sorumlu. Birim 8200, özellikle İran’daki kritik suikast operasyonlarında istihbarat ve dijital izleme faaliyetleriyle öne çıkıyor.
İddiaya göre, geçtiğimiz yıl Tahran'da öldürülen Hamas lideri İsmail Haniye’nin takibi de bu birim tarafından gerçekleştirildi. Ayrıca, İranlı 20 üst düzey komutanın ve 14 nükleer bilim insanının adreslerinin tespitinde de aktif rol oynadığı ifade ediliyor.
Elektronik Harp ve Kriptografi Uzmanlığı
Birim 8200, hedeflerin cep telefonu trafiği, sosyal medya etkinliği, e-posta içerikleri ve seyahat rotalarını inceleyerek operasyonlara zemin hazırlıyor. Operasyon sırasında ise drone kontrolü, sinyal bozucu sistemler ve gelişmiş elektronik harp teknikleri devreye sokuluyor.
5 ila 8 bin personelden oluşan bu birim, dünyadaki en gelişmiş kriptografi laboratuvarlarından birine sahip olarak biliniyor.
İran’ın Karşı Atağı: Siber Saldırılar %700 Arttı

İsrail merkezli siber güvenlik şirketi Radware’in verilerine göre, 13 Haziran’dan bu yana İsrail’e yönelik siber saldırılar %700 oranında arttı. Bu saldırıların hedefinde; hükümet portalları, finans kuruluşları, enerji altyapısı ve telekomünikasyon şirketleri yer aldı.
Google Cloud Security yetkilileri ise, İran destekli hacker gruplarının daha organize, agresif ve sofistike yöntemlerle hareket ettiğini belirtiyor.
Savaşın Yeni Cephesi: Siber Alan
Uzmanlara göre, bu gelişmeler İsrail-İran savaşının artık yalnızca fiziksel sınırlarda değil, dijital ve küresel ölçekte sürdüğünü ortaya koyuyor. Siber saldırılar hem coğrafi mesafeleri ortadan kaldırıyor hem de devlet dışı aktörlerin etkisini artırıyor.
Bu nedenle, savaşın gidişatını belirleyecek en kritik faktörlerden birinin siber alan olacağı tahmin ediliyor.