Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Londra’daki Queen Elizabeth II Centre’da düzenlenen "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" (A Fairer World is Possible) paneli, önemli katılımcıları ve güçlü mesajlarıyla dikkat çekti. Etkinliğe, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, İngiltere Parlamentosu üyeleri, akademisyenler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, uluslararası yetkililer ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Panelin açılış konuşmasında Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, etkinliği düzenleyen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a teşekkür etti. Ertaş, dünyada yaşanan köklü dönüşümlere dikkat çekerek, “Son gelişmeler bazıları için şaşırtıcı gelse de gerçek şu ki, bu noktaya bir gecede gelmedik. Savaş sonrası dönemde tasarlanan siyasi ve ekonomik yapılar bugünün zorluklarını aşmakta başarısız oluyor” dedi.
Ertaş ayrıca, COVID-19 salgınının küresel tepkisinin uluslararası sistemin başarısızlıklarını gözler önüne serdiğini ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gecikmeli karar almasının bu bozulmayı yansıttığını ifade etti. “Bugün, yeniden adaletin değil, gücün sonuçları belirlediği bir dünyaya geri dönüldü” dedi.
Panelde dikkat çeken bir diğer isim ise Oxford Üniversitesi Emeritus Profesörü Avi Shlaim oldu. Shlaim, Gazze'de yaşananları "soykırım" olarak nitelendirerek, Siyonist yerleşimciliği ve Batı emperyalizmini bir araya getiren bu durumu eleştirdi. Ayrıca, Batı hükümetlerinin İsrail’in savaş suçlarına karşı kayıtsızlığını vurguladı.
Filistin ve Küresel Adalet vurgusu
ABD-Orta Doğu Projesi Başkanı Daniel Levy de panelde, "Nekbe'nin sona erdirilmesi" fikrinin birçok siyasi sınıfta kabul edilen bir görüş olduğuna değindi. Levy, İsrail’in cezasızlık politikasının, bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
İngiltere Parlamentosu Lordlar Kamarası üyesi Baroness Shaista Gohir ise, toplumun Filistin konusunda çekindiğini ve insanların bu konuda görüşlerini açıklamaktan korktuğunu ifade etti. Gohir, “İnsanlar iş yerlerinde bunu konuşmaktan çekiniyorlar. Çünkü işlerini kaybedeceklerinden korkuyorlar” dedi.
Eski Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler Bakanı Naledi Pandor, BM reformunun gerekliliğine dikkat çekerek, dünyanın farklı bölgelerinde baskı gören toplulukların, BM Şartı'nda belirtilen tam korumadan yararlanmadığını belirtti. Pandor, “BM, apartheidin zararlarından muzdarip olan Güney Afrikalılar olarak özgürlük mücadelesi verdiğimiz zamanki haline geri getirilmek zorunda” dedi.
Medya, Dijital Çağ ve Dezenformasyon
Panelin bir başka dikkat çeken konusu ise dijital çağda medya ve dezenformasyon oldu. Gazeteci Rehma Zein, sosyal medyanın adaletsizliğe sesini çıkaranlara karşı uygulanan engellemeleri eleştirerek, "Gerçekten mutlu olmalıyız çünkü etkili olduğumuz için bize engel uygulanıyor" dedi. Ayrıca, yapımcı ve oyuncu Reshad Strik, sosyal medyanın Siyonist gruplar tarafından yönlendirildiğini öne sürerek, TikTok’un bu duruma karşı büyük bir güç oluşturduğunu belirtti.
Dijital yayıncı Muhammad Jalal ise, Batı medyasının Filistin'deki soykırımı göz ardı ettiğini ve dezenformasyonun arttığını ifade etti. Bu bağlamda, İletişim Başkanı Fahrettin Altun da video mesajla katılımcılara hitap ederek, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası adaleti sağlamakta yetersiz kaldığını vurguladı.
Dijital yayıncı Muhammad Jalal ise, Batı medyasının Filistin'deki soykırımı göz ardı ettiğini ve dezenformasyonun arttığını ifade etti. Bu bağlamda, İletişim Başkanı Fahrettin Altun da video mesajla katılımcılara hitap ederek, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası adaleti sağlamakta yetersiz kaldığını vurguladı. Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” ve “Daha adil bir dünya mümkün” şiarlarının önemini bir kez daha hatırlattı.