Derhal bu kurguya son verilmesi talebinde bulunduk

Adalet Bakanı Gül, ABD Adalet Bakanına gönderdiği mektuba ilişkin, "Derhal bu kurguya, bu hukuk dışı uygulamaya son verilmesini ve FETÖ terör örgütü üyesi eski emniyetçinin ülkemize iadesi talebinde bulunduk." dedi.

Derhal bu kurguya son verilmesi talebinde bulunduk
Yayınlanma:

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, partisinin Samsun İl Başkanlığı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İftira atılanlar ile gerçek suçluların birbirinden ayrılması gerektiğini, terör örgütü FETÖ davalarının hukuka uygun ve adil yapıldığını belirten Gül, "FETÖ mensupları mahkemeler karşısında adil şekilde yargılanmaktadır. Bu darbecilere hak ettikleri ceza mahkemelerce verilmektedir." ifadesini kullandı.

Anayasanın, hukukun, kanunların gereğinin yapıldığına işaret eden Bakan Gül, suçları olmayanların serbest kaldıklarını ya da beraat etiklerini anlattı.

"Ana muhalefetin iktidara alternatif olabilecek vizyonu yok"

Adalet Bakanı Gül, "Muhalefet dediğiniz iktidara alternatif partilerdir ama iktidara alternatif olabilecek, talip olabilecek hiçbir vizyonları yok. Çünkü ana muhalefete bakıyorsunuz. Milletin değerleriyle, Türkiye Cumhuriyeti ile adeta kavga eden, manda anlayışıyla siyaset yapan bir anlayışı görüyorsunuz. Bu manda siyaseti, mandacılık hevesi 1920'lerde kaldı. O zamanlarda da bu hevesi yapanlar vardı. 'Biz yönetemiyoruz, başkası yönetsin' anlayışı vardı." değerlendirmesinde bulundu.

Dışarıdan ve farklı yerlerden medet umarak, siyaset yapmanın beyhude bir çaba olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk milletinden, Türk vatandaşlarından oy alacaksınız. Burada yapamadığınız iktidara geliş yürüyüşünü, gerçekleştiremediğiniz iktidar arzunuzu başka uzak mecralarda, birtakım kumpas davalarına belgeler taşıyarak sizlere ekmek çıkmaz. Milletimiz olan biten her şeyi görüyor. AK Parti, kim olursa olsun, 'Kızım Fatma bile olsa ben yanlışın karşısında olurum' anlayışı ile siyaset yapan bir partidir. Kim yanlış yaparsa yapsın, Türkiye egemen bir hukuk devletidir. Türkiye'de yargılanır. Varsa kanunlara aykırı bir davranışı cezalandırılır. Bunların zihniyeti başka. Bunlar suçlunun peşinde değil. Türkiye'yi cezalandırmak, ekonomisiyle, siyasetiyle bağımsızlığını, ayakta durma mücadelesini baltalayarak... 'Acaba buradan ekmek çıkar mı? Türkiye zayıflar da buradan bize iktidar çıkar mı?' çabaları boş çabalardır. Burada bir yanlış yapılmışsa yargılayacak makam da Türkiye'dir."

Bununla ilgili daha önce Türk mahkemelerinin yargılama yaptığına değinen Gül, "Eğer yine Türk Ceza Kanunu ile alakalı bir fiil işlenmişse bunların yeri yine Türk savcıları ve mahkemeleridir. Bunlar, manda anlayışı maalesef bu vizyondan uzaktır. Bunlara tavsiyem, kendilerini Türk hakimlerine emanet etsinler. Başka yerlerden sırtını buraya dayamış, FETÖ'cülerin buraya getirmiş olduğu hakimlerden medet ummasınlar. O zaman 200 devlet var. Biz başka işleri bırakalım, başka ülkeler de Türkiye'yi mi yargılasın? Türk vatandaşlarını mı yargılasınlar? Türk mahkemelerine güvenmemek, gerçekten kompleksli, bu ülkeye yabancı olanların yapacağı bir davranıştır. Anayasa'da ve hiçbir hukukta karşılığı yoktur." diye konuştu.

"FETÖ üyesi eski emniyetçinin iadesi talebinde bulunduk"

Abdülhamit Gül, Hukuki Araştırmalar Derneği Samsun Şubesi'ni ziyaretinde de gazetecilerin sorularını cevapladı.

ABD Adalet Bakanı Sessions'a eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davaya ilişkin gönderdiği mektubun içeriği konusunda bilgi veren Gül, Amerika'da kurgulanan bir tiyatroyu izlediklerini belirtti. 

Türkiye'nin insanlık adına terörle mücadele ettiğine işaret eden Adalet Bakanı Gül, şöyle devam etti:

"Terörle mücadele, küresel şekilde bütün ülkelerin el birliğiyle yapması gereken bir mücadele. Türkiye bu mücadeleyi verirken, terör örgütleriyle mücadele ederken Amerika Birleşik Devletleri'nin bir terör örgütü üyesi ve mensubunu maaşa bağlaması, koruması, Türkiye aleyhine dezenformasyon ve kampanyanın öncüsü olan bir süreçte sessiz kalması asla kabul edilebilir bir şey değil. Bu şekilde devam etmesi, telafisi mümkün olmayacak birtakım zarar ve ilişkilerin zedelenmesine sebebiyet doğurabilir. Her ülke stratejik müttefik ise bu müttefikliğin gereği olarak bu anlamda daha hassas olması gerekir. Türkiye olarak bu hassasiyeti, işbirliğini yapan bir ülkeyiz ama Türkiye'nin bekasını tehdit eden terör örgütleriyle bu anlamda... İşte güneyimizde terör örgütümüze verilen destek, yine FETÖ terör örgütüne verilen bu anlamdaki desteğin asla kabul edilebilmesi mümkün değil. Amerikalı muhatabımızdan derhal bu kurguya, bu hukuk dışı uygulamaya son verilmesini ve Türk yargısı tarafından hakkında yakalama kararı çıkartılan bu FETÖ terör örgütü üyesi eski emniyetçinin ülkemize iadesi talebinde bulunduk."

FETÖ elebaşı Gülen'in de bir kez daha yazılı olarak Türkiye'ye iadesini istediklerini aktaran Gül, ABD'li meslektaşı ile telefon görüşmesi de yaptığını bildirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.