Cumhurbaşkanı Erdoğan’a özel tasarımlı yüzük yaptı

Türkiye’nin ender zanaatkârlarından Servet Küçükdemirel, Ayasofya Camisi'nin kubbesi, Mevlana türbesi gibi tarihi yapıların figürleri yüzüklerin taşlarına üç boyutlu nakşediyor. Tasarımcı Küçükdemirel Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı “Dünya Beşten Büyüktür” sloganını taşıyan yüzüğü de kendisine yakın zamanda takdim edecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a özel tasarımlı yüzük yaptı
Yayınlanma:

Servet Küçükdemirel sizi tanıyabilir miyiz?

1971 Konya doğumluyum. İlkokul mezunuyum. Okuldan sonra 1 yıl Kuran-ı Kerim eğitimi aldım. İlk çıraklığa 1981 yılında bir ustanın yanında başladım. Elim ince işlere yatkın olduğu için ailemin de yönlendirmesiyle kuyumcuda işe başladım. 9 sene bir ustanın yanında çalıştım. Daha sonra askere gittim.1991 yılında 14 kişilik bir ekiple atölye açtım. Kuyumcuların siparişlerini yapıyorduk. Ardından küçük bir mağaza açtım ve özel işler yapmaya başladım. İlk özel işimi de sanatçı Ahmet Özhan’a yaptım. Kendisine taş oyması bir Mevlana sikkesi yaptım.

Tasarım yapmak zor mu? Kullandığınız malzemeler nereden temin ediyorsunuz?

Tasarım olayı çok farklıdır. Herkes kuyumcu olur fakat tasarımcı olamaz. Konya’da 50’ye yakın kuyumcu var. Sadece tamir yapıyorlar, ben tasarımcıyım. Bir şeyi baştan sona kadar çiziyorum.

Bu Allah’ın vermiş olduğu bir yetenektir. Özel siparişler yapıyoruz. Tabii tasarım takdir edildikçe güzelleşiyor. Takdir edilmezse en iyi tasarımcı bile bir şey üretemez hale geliyor.

Maden olarak altın, gümüş ve bronz kullanıyoruz. Genelde tasarımlarımı sitrin taşıyla yapıyorum. Çünkü sitrin taşları oyulmaya müsait olan sert taşlardır. Oyulduğu zaman figürü ortaya çok iyi çıkarır. Tabii isteğe göre değerli taşlar da kullanabiliyoruz. Sitrin taşı Uzak Doğu’dan geliyor ancak biz İstanbul’dan temin ediyoruz.

Hangi tarihi mekânları şu ana kadar yaptınız?

Şu anda Ayasofya cami, Sultan Ahmet, Mevlana Türbesi, Bursa’da Yeşil Türbe, Ulu Cami yaptım. Tabii bunun yanı sıra sadece tarihi mekân değil farklı figürlerde isteğe göre yapıyoruz.

Su üzerinde bir kuğu, çift lale, üç boyutlu gül gibi figürlerde yapabiliyoruz. Kendi vitrinimi hazırlayamıyorum. Çünkü genelde siparişler yoğun oluyor.

Ürünleri ne kadar zamanda bitiriyorsunuz? Makine kullanıyor musunuz?

Tasarımın büyüklüğüne göre değişiyor. Bazen 1 günde bazen de 1 hafta sürüyor. Çok özel ve hassas bir işe tam bitti derken taş kırılabiliyor. Sil baştan başlıyoruz. Sabırlı olmayan biri kesinlikle yapamaz. İşimi çok seviyorum ve yaparken de keyif alıyorum. Hepsi el emeği güz nuru ürünler makine kullanmıyorum. Sadece bütün işlemler bittikten sonra cila makinesi kullanıyoruz.  Normalde küçük oyma aletleri yapıyorum.

El emeği göz nuru ürünler pahalı mı? Fiyat aralığı nedir?

Bütün insanların özel ürünleri kullanmasını istediğimiz için uygun fiyatlarda satıyoruz. Fiyat aralığım tasarıma göre değişiyor. 750 TL’den başlar, 3 bine kadar. Tabii 3 binin üzerinde yaptığımız işlerde var o ürünlerde de altın veya pırlanta kullanıyoruz. Elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Şu anda tanınmış isimlerden gelen siparişler var mı?

Evet var. Şu anda Bülent Ersoy ve Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin eşine pırlantalı bir tasarım yapacağız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığınız yüzüklerden söz eder misiniz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iki yüzük yaptım. Bir tanesini Reis filminin galasına davet ettiler.

 

Yüzüğü oraya götürdüm. Ancak Cumhurbaşkanımızın çok özel bir işi çıktığı için gelemedi. Bizden yönetmenler aldı, AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’ya verdiklerini söylediler. İkinci bir yüzük yaptım. Onunda üzerinde Cumhurbaşkanımız tarafından söylenen ve slogan haline getirilen “Dünya Beşten Büyüktür” yazıyor. Bir milletvekili danışmanıyla görüşmelerimiz oldu, bu sefer inşallah bizzat kendim vereceğim.

Sizin gibi zanaatkârlar neredeyse artık yetişmiyor. Siz yerinize birini yetiştirmek istiyor musunuz?

Çok isterim elbette ancak kimse bu zanaatı öğrenmeye gelmiyor. Artık eskisi gibi değil. Eskiden aileler çocukları yaz tatillerinde meslek öğrenmeye verirdi. Şu anda maalesef yok. Çıraklıktan yetiştim. Eskiden aile çocuğunu ustaya verirken “eti senin kemeği benim” derdi. Usta, çırağın sabrını bir hayli zorlardı. Gönül ister ki mutlaka kollarında bir altın bilezik olsun. Ben oğlumu yetiştireceğim, o da tıpkı benim gibi meraklı, usta- çırak ilişkisi içinde ona en ince noktasına kadar her şeyi öğreteceğim. Bu işin ileriye gitmesini istiyorum. Birileri gelsin, bana değil, işe diz çöksün. Çünkü paylaşmasını seviyorum ve öğretmek istiyorum.(Melek Sarıtaş)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.